15 Ekim 2021 Cuma


Merhaba sevgili okurlar,

Rus edebiyatının akla gelen ilk yazarlarından Tolstoy'un unutulmaz eserleri ile karşınızdayım. Eserlerinde insan, aile, din, devlet, toplum, özgürlük, sanat ve estetik konularını işleyen yazarımız bu eserinde insan sevgisi ve inan konusunu işlemiş olup, gerçek hayatı yansıtan hikayelerle ahlak anlayışını işlemiştir.

Kitapta 6 hikaye yer almaktadır. Kitaba ismini de veren "İnsan Neyle Yaşar?" hikayesinde mistik bir anlatım sergilenmiş, "sevgi" konusu işlenmiştir. İnsanı yaşatan tek şey Tanrıdır, Tanrı insana neye ihtiyacı olduğu bilme yetisini vermemiştir, insanların bir arada yaşamalarını istemiştir. İnsanı yaşatan şey sevgidir. 

Diğer hikaye "Kıvılcımı Söndürmeyen Ateşi Zapt Edemez": İki komşu arasında yaşanan kavga ve husumetin sonucu ile insan ilişkileri incelenmiş. Birisi size küfrederse karşılık vermeyin, kötülük ederse intikam almaya çalışmayın der. Eğer ufak bir şeyi büyütürseniz, küçük anlaşmazlıklar başınıza büyük sorunlar çıkarır." Kıvılcımı söndürmeyen ateşi zapt edemez" Başkasının günahını örtersen Tanrı senin iki günahını affeder.

Mum adlı hikayenin verdiği ders; "Tanrının gücünün kötülükte değil, iyilikte olduğu" "göze göz dişe diş" anlayışıyla insanlar arasında düşmanca duygu ve davranışın hiç bir yararının olmadığı, "Dünyada barış insanda iyi niyet olmalı" felsefesi ile yaşamak gerektiğidir.

İnsana Çok Toprak Gerekir Mi? adlı hikayede zenginleştikçe mal varlığı arttıkça doyumsuzluğu da artan bir köylünün hazin hikayesi işlenmiştir. Bu hikayede daha çok toprak uğruna hırsına yenik düşen köylünün ölünce aslında ihtiyaç duyduğu üç arşınlık toprak olup, dünya malının dünyada kaldığı, önemli olanın yaşamdaki mutluluğun olduğu okuyucuya gösterilmiştir. "İlyas" adlı hikayede bu konu daha da derinden işlenmiş ve asıl mutluluğun para da mal ve mülkte değil sevdiklerinle geçirdiğin hoş zamanda olduğu dersi verilmiştir.

Aslında hepimizin bildiği ama hayatın koşturmacası, gayesi ve çevrendeki insan ilişkilerinin yozlaşması ile unuttuğumuz bu ilkeler bu kitapta basit bir anlatım ve kısa, ilgi uyandırıcı hikayelerle okuyucuya hatırlatılmıştır. Hikayenin anlatımı basit ve masal tarzında olup, çocuklarınızın da anlayacağı tarzdadır. Kesinlikle çocuklarınıza okutmanız gereken kitaplardan biridir.

Başka kitaplarda görüşmek dileğiyle...:)

11 Aralık 2020 Cuma


                                                    BİR ÖMÜR NASIL YAŞANIR 

                                                                 İLBER ORTAYLI


Kitap kendi başlığında da belirtiği gibi hayatta doğru seçimler için İlber Hoca'dan öneri ve tecrübeleri konu edinmiştir. Kitap söyleşi tarzındadır. Kitabın içeriğinden bahsetmeden önce bu kitabı neden okumanız gerektiği hakkında konuşmak istiyorum. Öncelikle ben bu kitabı okumak için geç kaldığımı farkettim ve açıkcası okurken hayatımın en güzel yıllarını verimsiz geçirdiğimi anladım. İlber Hoca insanın 25 yaşına kadar eğitimini, dil öğrenimini ve yeteneklerini geliştirmesi gerektiğini savunuyor. Çünkü bu dönemde ciddi bir hafıza kuvveti ve vücut enerjisinin olduğunu belirtiyor. Günümüzde 30 yaşlardan sonra yapılan doktora eğitimini desteklemiyor. Evet öğrenme dönemi 12-25, dil öğrenimi 5 yaşından itibaren başlamalı diyor.  Eğitim sizin ayağınıza gelmez siz kendiniz araştırıp zorlayıp en iyi hocalardan en iyi üniversitelerden eğitim almaya bakın der ve kendi tecrübelerini okuyucuya aktarır. Kendim için geç kalmış olsam da kitap en azından yetiştireceğiniz çocuklar için okuyuculara bir öneri olabilir. En azından çocuklarınızın sizinle aynı hatayı yapmamasını sağlayabilirsiniz.

"Kimi çocuğun tarihe, hukuka kabiliyeti vardır, kiminin de marangozluğa.. Onları elit bir marangoz olarak yetiştirmemiz gerekir. Sürpriz rol modelleri var. Olağanüstü kabiliyetli bir marangoz olan II.Abdülhamid, padişah olmasa, piyasada marangozluk işi tutsa milyarder olurdu."

Kitabın içeriğinde eğitimin yanı sıra, çalışma, seyahat, sinema, sanat, edebiyat gb konularda tavsiyelerden de bahsetmektedir. İlber Hoca kendi tecrübeleri ile okuyucuya ışık olmaktadır. 

"Hiç değilse bir enstrüman çalmayı bilmek, çocukların da öğrenmesini sağlamak gerekir. Önemli olan onu çok iyi çalmak değildir. Bu süreçte müziği dinlemeyi de öğreniyorsun. Bu hayatınız boyunca sizinle gidecek bir bilgidir."

Hocanın her düşüncesi ve önerilerini benimsemeyebilirsiniz. Ama bu kitap hayatınızı en azından daha nasıl kaliteli yapabilirsiniz sorusuna cevap vermektedir. Yetiştireceğimiz ya da yetiştirdiğimiz nesili nasıl yönlendirebilir, yollarına nasıl ışık oluruz gibi konularda size tavsiye olabilecek bir kitaptır.

13 Kasım 2020 Cuma


Kürk Mantolu Madonna 
Bir Hikayeden Çok Daha Fazlası...


Sabahattin Ali'nin unutulmaz eserleri "Kürk Mantolu Madonna"yı 1943 yılında yazmıştır. Bu esere uzun hikaye de diyebiliriz. Bu kitap bir aşk hikayesini konu edinmesinin yanı sıra insana dair yalnızlık, topluma yabancılaşma gibi duygularını da ön planda tutmuştur. 

Kitap İkinci Dünya Savaşı'nı önceleyen dönemlerde yazılmış olduğu için, dönemin tarihsel izlerini de taşımaktadır. 

Kitabı iki ana gövdeye ayrılmakta, ilk hikaye iş arayışında olan Rasim karakteri ile başlamaktadır. Romanın esas gövdesini oluşturan ikinci bölümde Rasim'in girdiği işte Raif Efendi ile tanışması ile başlar. Raif Efendi ile birlikte okuyucuda merak ve öykü başlamış olur. 

Ben kitabın konusuna detaylıca değinmekten ziyade kitapta beni etkileyen alıntılarla dikkatiniz çekmek, okumamış olanlarınız var ise okumaya teşvik etmek istiyorum.

Benim için kitapta en vurucu ve en etkileyici cümle "Hayatta en güvendiğim insana karşı duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi."

Evet bu söz kitabı okumadıysanız size çok anlam ifade etmeyebilir. Hikaye ile bütünleşince içindeki derin anlamı o kadar iyi anlıyorsunuz ki, insan karakteri yaşadıkları ve çevresi ile şekillendiğini göz önüne seriyor. Çünkü kitaptaki kahramanımızın yaşadıkları onun hayatını, kişiliğini, çevresine bakışını değiştirdiğini görüyorsunuz.

 Ve kitap sonunda ise kitapta geçen şu cümleyle hayatınızı tekrar sorguluyorsunuz:

"Kaybedilen en kıymetli eşyanın, servetin, her türlü dünya saadetinin acısı zamanla unutuluyor. Yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor. Bunun sebebi herhalde, "Bu öyle olmayabilirdi!" düşüncesi, yoksa insan mukadder telakki ettiği şeyleri kabule her zaman hazır."  

Ben bu kitapta hikayeden çok anlatılış tarzı, çıkarımları, bir karakter ile neler anlatılabildiğini gördüm
Sabahhattin Ali'nin müthiş bir kalemi olduğunu kanıtlar nitelikte bir kitap.



 

11 Kasım 2020 Çarşamba

 Merhaba sevgili okuyucular,

Bu sayfada sizlere farklı alanlarda ve türlerde okuduğum kitaplar hakkında bilgi sunacacağım. Sizde okuduğunuz kitaplar konusunda tavsiye ve yorum verirseniz, birlikte dünyamızı genişletebiliriz. Sonuçta, her kitap farlı bir dünya degil mi? 

Sağlıkla kalın...

Merhaba sevgili okurlar, Rus edebiyatının akla gelen ilk yazarlarından Tolstoy'un unutulmaz eserleri ile karşınızdayım. Eserlerinde insa...